Nadir Görülen Tümörler İçin Veritabanı

Endokrin Cerrahisi Uzmanı

Nadir Görülen Tümörler İçin Veritabanı

30/11/2016 Haberler 0

Toplumda nadir görülen endokrin tümörleri ile ilgili veri tabanı oluşturuluyor. Avrupa Birliği Sağlık Programı tarafından desteklenerek kurulan dev proje içinde Türkiye de yer alıyor.

Avrupa Endokrin Cerrahisi Yeterlilik Sınavı’nı geçerek “Fellow of European Board of Surgery-div. Endocine Surgery” unvanını almaya hak kazanan ve Avrupa Endokrin Cerrahisi Yeterlilik Kurulu Üyesi olan ilk Türk hekimi Doç. Dr. Özer Makay hem Eurocrine Projesi’ne katılma hem de kendi başarı hikâyesini Medimagazin’e anlattı.

EUROCRINE projesi ile nadir görülen endokrin tümörlerinin yol açtığı sorunları ve ölüm oranlarını azaltmak için çalışmalar yürütüldüğünü biliyoruz. Proje ve sonuçları hakkında bilgilendirme yapabilir misiniz?
Eurocrine Projesi, Avrupa Birliği Sağlık Programı tarafından desteklenerek kurulan dev bir proje. Bu proje ile toplumda nadir görülen endokrin tümörlerle ilgili Avrupa’da (buna Türkiye de dâhil olacak şekilde) çok-merkezli bir veri tabanı oluşturmak ve dolayısıyla tanı, tedavi ve hasta yönetiminde bilgi düzeyini artırmak hedeflenmektedir. Bunların yanı sıra bu proje sonucu elde edilen verilerle kanıt değeri zayıf olan alanlarda olabildiğince kolektif kanıt elde etmek amaçlanmaktadır.
Aslında sadece nadir görülen endokrin tümörleri değil, aynı zamanda tiroid ve paratiroid hastalıkları, adrenal tümörler, paragangliomalar ve gastroenteropankreatik nöroendokrin tümörler ile ilgili kalite bazlı, düzenli veri kayıt imkânı sağlayan bir sistem olan Eurocrine, bize kişiselleştirilmiş veri tabanımızı oluşturma ve etkin veri analizi olanağı tanıyor. Kullanıcılar, sonuçlarını hem ülke içinde hem de Avrupa klinikleri ile karşılaştırabilir, Avrupa’daki kliniklerle ortak projelere dâhil olabilirler.
Proje toplantılarına 2013 yılında başlanmıştır. Ülkemizi temsilen Endokrin Cerrahisi Derneği, ilk günden bu yana, projenin ana katılımcıları arasında yerini almış ve projenin her aşamasında bulunmakla birlikte sistemin dilimize çevrilmesi konusunda çalışmıştır. Böylece, Türkçe ve kullanıcı dostu olan bir veri kayıt sistemi ülkemize kazandırılmıştır. Bu projede, Türkiye’nin şu ana dek herhangi bir mali destek/fon sağlamak durumunda olmaması bizim açımızdan sevindiricidir.
Sistem, arzu edildiğinde, “ulusal veri tabanı” olarak da hizmet verebilir şekilde kurulmuştur. Buna örnek olarak İskandinav kayıt sistemini gösterebiliriz: İsveç ve Danimarka gibi ülkelerin sistemleri Eurocrine ile entegre edilmiş olup, “ulusal veri tabanı” olarak hizmet vermeye başlamıştır.
Sağlıkta kalite konusuna daha fazla eğildiğimiz günümüzde veri kaydının önemi giderek artmaktadır. Eurocrine’ın bu konuda örnek bir proje olduğunu düşünen derneğimiz, konuya sahip çıkıp ulusal ve bölgesel toplantılarında projenin tanıtımına yer vermiştir. Toplamda 37 binden fazla olgunun kaydedildiği veri kayıt sistemine şu an ülkemizden 88 klinik başvurmuş ve bunlardan bir kısmı veri girişlerine başlamıştır.
Eurocrine için ayrıntılı bilgi edinmek isteyenlerin şu linki kullanmaları yeterli olacaktır: www.eurocrine.eu/tr

Avrupa Endokrin Cerrahisi Yeterlilik Sınavı’nı geçerek “Fellow of European Board of Surgery-div. Endocine Surgery” unvanını almaya hak kazanan ve Avrupa Endokrin Cerrahisi Yeterlilik Kurulu Üyesi olan ilk Türk hekimisiniz.  Bu başarı hikâyesinden bahseder misiniz?
Bu kazanım, bundan altı yıl önce, Prof. Dr. Savaş Koçak ile birlikte oldu. Savaş Hocam ile birlikte ülkemiz için bir kapı açmış olduk aslında. Endokrin cerrahisi ile iç içe olan Türk cerrahlarının, uluslararası platformda yeterliliklerini sertifikalandırabileceğini göstermiş olduk. Böylece, bu konudaki cesareti artırmayı hedefledik. Çünkü önemli olanın “ilk” olmak değil, birlik içerisinde “çok” ve “güçlü” bir şekilde ülkemizi uluslararası platformda temsil etmek olduğunu düşündük.
Bu uluslararası unvanı aldıktan sonra çalışmalarımıza hız verdik. Endokrin Cerrahisi Derneğinin web sitesinde, endokrin cerrahlarımız için “e-Dershane” adını verdiğimiz ve Avrupa Yeterlilik Sınavı’na hazırlık amacını güden elektronik bir eğitim platformu kurduk. Sınav müfredatı doğrultusunda hazırlanan bültenlerle daha çok meslektaşımızı bu sınava yönelik cesaretlendirmeyi hedefledik. Her yıl bir veya iki aday ülkemizi temsil etmektedir. Şu ana dek tüm adaylar sınavlarını başarıyla geçmişlerdir.
Bunun ötesinde, başlangıçta “fahri üye” olarak kabul edildiğimiz Avrupa Endokrin Cerrahisi Birliğine, girişimlerimiz sonucunda, “aktif üye” olarak dâhil olduk. Böylece birlik içerisinde seçme ve seçilme hakkımız doğarak ülkemizi daha etkin temsil etme şansını yakalamış olduk.
Bu yıl, Avrupa Endokrin Cerrahisi Derneği Yönetim Kurulu-Eğitim ve Araştırma Komisyonuna seçildim. Bu gururu ülkeme kazandırmış olmaktan mutluyum. Bunu bizim için bir fırsat bilerek, ülkemize sunabileceğimiz katma değerlerin olabileceği düşüncesindeyim. Bu nedenle, bu konuda herkesin desteğini bekliyor, fikir ve önerilere açık olduğumu belirtmek istiyorum. Komitenin ilk toplantısında giderek büyüyen birliği bir adım öteye taşımamız gerektiğini ve birlik içerisinde eğitim ve araştırma açısından daha verimli bir platform oluşturmamız gerektiğini belirttim. Büyümek için birlikte üyesi olmayan ülkelere çağrı yapmanın yanı sıra, web sitesinin revizyonunu, genç araştırmacıları desteklemeyi, bölgesel toplantılar düzenlemeyi ve çok-merkezli çalışmaların üretilebilmesi için Eurocrine ile entegrasyonu önerdim.
“Türkiye’de endokrin cerrahisi ve inovasyon” dediğimizde neler söylemek istersiniz?  
Cerrahinin her alanında olduğu gibi, endokrin cerrahisi de inovasyondan payını almaktadır. Ülkemizde, özellikle tiroid cerrahisinin sıklığını göz önünde bulundurduğumuzda, cerrahi alanındaki teknolojik gelişmelerin bizde bir tesadüf olduğunu söylemek doğru olmaz. Hedef, her zaman, hastalarımıza en ergonomik koşullarda en yüksek hayat kalitesini sunmak olmuştur. Bu bağlamda da teknoloji günümüz ameliyathanelerinde yerini almaktadır. Kamera bazlı “kapalı yöntem” olarak da adlandırdığımız endoskopik yöntemlerle gerçekleştirilen ameliyatlar, robotik cerrahiler, ameliyatlarda damarları mühürlemek için kullanılan enerji bazlı sistemler ve ses teline giden siniri tespit etmeye ve korunduğunu teyit etmeye yarayan sinir monitörizasyon sistemleri bunlara örnektir. Yeni teknikler ve gelişmeler olmaya devam ediyor. En kısa zamanda bu alanda yürütmekte olduğum çalışmaları da ülkemizle paylaşmak için sabırsızlanıyorum.

Endokrin cerrahisinin ülkemizde geliştirilmesi için Endokrin Cerrahisi Derneğinin yürüttüğü ve yürütmeyi düşündüğü projeler nelerdir?
Ülkemizde, yılda 60 bine yakın tiroid ameliyatı gerçekleştirilmektedir. Hasta havuzunun genişliğini göz önünde bulundurarak eğitimi öncelikli hedef olarak ele alan Endokrin Cerrahisi Derneğinin, yurdun her bir köşesinde teorik ve pratik eğitim içerikli “Tiroid Okulu Programı” geleneksel bir hâl almıştır. Bununla birlikte, web sitesi canlı tutularak her bir güncelleme ile üyelere e-posta aracılığı ile ulaşılmaktadır. Web sitesinde birçok bölüm yer almaktadır. Güncellenen kılavuzların özetlerinin yer aldığı sunumlar, güncel literatür derlemeleri ve yukarıda da sözünü ettiğimiz e-Dershane ile üyelerimize ulaşmaktayız.
Her iki yılda bir gerçekleştirilen ve ülkenin dört bir yanından meslektaşlarımızın katıldığı Ulusal Endokrin Cerrahisi Kongresi gün geçtikçe daha çok ilgi görmektedir. Bu kongrelerde yer alan sunumlara da web sitemiz aracılığı ile ulaşmak mümkün.
Yukarıda da ayrıntılı olarak sözünü ettiğim Eurocrine Projesi, derneğin üzerinde durduğu önemli faaliyetlerinden biri. Projenin, veri kayıt tabanı oluşturulmasında kaliteye yönelik örnek bir proje olması nedeniyle ülkemizdeki tüm cerrahlara ulaşılması hedeflenmektedir.
Bununla birlikte, dernek bünyesinde faaliyet gösteren çeşitli çalışma grupları mevcut olup; her bir çalışma grubu kendi yönergeleri doğrultusunda bilimsel faaliyetlerini yürütmektedir. Örneğin; İntraoperatif Nöromonitörizasyon Çalışma Grubu, çok-merkezli çalışmalar gerçekleştirmiş olup, bunları ulusal ve uluslararası platformlarda sunmaktadır. Bu çalışma grubunun planladığı diğer bir faaliyet ise yılda dört defa gerçekleştirilecek “İntraoperatif Nöromonitörizasyon Kursu”dur.
Genç cerrahlarımızı cesaretlendirmek amacıyla, çalışmalarını uluslararası kongrelerde sözlü olarak sunmaları durumunda, burs ile destek sağlanmaktadır.
Derneğin gerçekleştirdiği çalışmalardan biri de endokrin cerrahisine ilgi duyan meslektaşlarımıza sunduğu danışmanlık hizmetidir. Bu meslektaşlarımızın, bağlı bulundukları hastanelerinden izin almak suretiyle, ülkenin belli başlı ağırlıklı endokrin cerrahisi gerçekleştirilen birimlerinde oryantasyon eğitimleri almaları için yardımcı olmaktayız.

Teşekkürler.

Kaynak: www.medimagazin.com

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir